İspanya sahaya Barcelona olarak çıktı. Tek fark; Messi'nin yerine Xavi Alonso'nun oynamasıydı. Seneye Barcelona sahaya çıkarken sadece Messi-Xavi Alanso değişikliği olacak. İlk 11 olarak sahaya çıkıp da Barcelona forması giymeyen diğer oyuncuların ikamesi Barca kadrosunda mevcut. Sergio Ramos gibi ofansif bir sağ bek olan Daniel Alves, Capdevilla gibi defansif yanı daha güçlü olan bir sol bek; Eric Abidal ve kaleci farkı.
Bu oyuncu farkı bir taktik farkını gösteriyordu. Del Bosque takımı topu ayağında isterken defans konusunda da çok hassas, göbekte oynatacağı bir fazla orta saha oyuncusunu hücum oyuncusuna tercih ediyor. Sağ bek olan Ramos'u sağ açık olarak kullanma yoluna gidip tek bir açıkla oynuyor. Barcelona'dan dolaşarak oynamaya alışkın olan Pedro tercihi de biraz bu yüzden. Formda olan Villa'yı öne çekip Pedro gibi gezgin bir forvet arkası tercih ediliyor.
Almanya turnuva boyunca gördüğümüz takım gibi oynayamadılar zira Almanlar bu sefer orta saha üstünlüğünü kazanamayacakları bir rakibi karşılarında buldular. ingilizlerin ve Arjantinlilerin karşısında kolaylıkla orta saha kontrolünü eline alan ve topu ele geçirdiği zaman topluca hücuma çıkma şansı bulan Almanya, topu ele geçiremeyince oyunda üstünlüğü de ele alamadılar. Turnuvanın yıldızı olan Schweinsteiger , karşısında dünyanın en iyisi olan Xavi'yi bulunca çaresiz kaldı. Almanya ilk otuz dakika tamamlanırken rakip kaleye şut atamamıştı.
Neredeyse bütün oyun İspanya kontrolünde geçmesine rağmen çok ilginç dönüm noktaları yaşandı. Maçın o ana kadar en net pozisyonunu ikinci yarının ortalarında Almanya'nın bulmuş olması, tıpkı Paraguay maçında olduğu gibi... İki pozisyonda da kaptan kaleci İker Casillas takımını kurtardı. Topun hakimi olan İspanya bir anda bir kez daha maçın en önemli pozisyonunu rakibe verdi. Bütün maç topa hakim olan, kornerleri bile kısa paslara dayalı bir organizasyon dahilinde kullanan ve Almanya takımına göre kısa olan İspanya, Xavi'nin direkt olarak ceza sahasına havadan kestiği ender yan toplardan biri ile golü buldu. Bu kadar organizasyona rağmen golün duran top ile gelmesi... En tehlikeli organize atağı topla çok daha az oynayan Almanya'nın yapması...
Her kupa futbol adına bir ders verir ve sonraki yıllarda futbolun gittiği yolu etkiler. Bu kupanın dersi şimdiden belli oldu; Maçı kazanmak için topu ayağınızda tutmanız gerekir. Topu kazanmak ve ayağınızda tutmanız için orta sahaya hakim olmanız gerekir. Dört sene önce bir defans oyuncusu olan Cannavaro kupanın oyuncusu seçilmişti şimdi bir orta saha oyuncusu seçilecek.
Hollanda mı? İspanya mı? sorusunun cevabını bulmak için başka bir sorunun cevabına bakmak gerekiyor.
Xavi mi? Sneijder mi?
Puyol'un; kalk Appiah kalk allahın dediği olur misali; kalk Schweinsteiger kalk Xavi'nin dediği olur diye gönül aldığına bakmayın. Bastian Schweinsteiger ve takım arkadaşları sayesinde dünya gözündeki Almanya algısı değişti. Eskiden turnuva takımı gibi klişe sözlerle, aslında iyi ve güzel futbol oynamadığı halde bir şekilde kazanan ve kazandığı zaman futbol severleri değil de sadece almanları mutlu eden bir takım olarak anılırdı. Şimdi Almanya kupayı kazanamadı ama futbol severlerin gönlünü kazandı. Oynadığı güzel futbolla iz bıraktı. Turnuva genelinde en iyi top oynayan takım olarak kupaya veda etti. Bu sefer kupa yerine gönülleri kazandı.