Kobe bryant kainatın en iyi oyuncusu... Yetenek, hırs, azim, kararlılık...
İstatistiklere bakarsanız aldanırsınız... Daha doğrusu Kobe'nin performansını, yaptıklarını anlamak isteyenler için istatistikler yanıltıcı olur. Orada yazan; 29 şut denemesinin sadece 10 tanesini sokan bir adam. Oysa durum hiç de öyle değil. Kobe Bryant şut kullanmayı seçmedi bro şut kullanmak zorunda kaldı. Niyeti tek başına maçı almaya kasmak değil takımını ayağa kaldırmaktı. Gerçekten isteyerek zorlamadı. mal mal gaza gelmedi. Bunu anlamak için hadi ucundan şu sevmediğimiz istatistik kağıdına bakalım; bir top kaybı göreceksiniz. Bu kadar top kullanan bir adamın sadece bir top kaybı yapması durumu anlatıyor.
Kobe, takımın ayakta durabilmesi için gereken neyse onu yaptı. Lebron James'in Boston istatistikleri daha iyi olabilir ama o, Boston kritik bir yerde tokat attığı zaman takımının ayakta durmasını sağlayamıyordu, Kobe sağladı. üçüncü çeyrek boyunca Boston hayvan gibi savunma yaparken ve bütün Lakers oyuncuları hücumda araziye uyarken, top dahi kullanamıyorlardı, Kobe ayakta durdu. Birbirinden zor sayılar atarak takımının geçilmesine izin vermedi. Maç aslında orada kazanıldı. Kobe direnişi başlattı, bütün Lakers dökülürken takıma ilham verdi. Bakın ben burdayım, ayaktayım, bir adım bile geri atmıyorum, var mı peşimden gelen dediği zaman Fisher ve Odom peşinden geldi. Bu da yetmez Kobe'nin performansını tam olarak ifade etmeye zira hücumda Kobe gibiydi savunmada Kirilenko gibi. Her yere yetişti, üç blok yaptı, iki top çaldı.
ve evet bize Michael Jordan'ı hatırlattı. Maçın bitmesine iki dakikadan daha az kalmışken rakibin en iyi oyuncusu olan power forvet Kevin Garnet'i durdurmak için yardıma gitti ve topu takımına kazandırdı. Jazz-Bulls, Malone-Jordan... O pozisyona benzer bir şey oldu. Bütün bunlar yetmiyor gibi maçın en çok emekle kazanılmış sayısına da vesile oldu. Boston'un aldım sandığı bir ribaundu önce çeldi sonra topu oyunda tuttu son olarak da asist yaptı
Derek Fisher, Kobe'nin peşinden gitti ve bir gerçeği bir kez daha gözümüze soktu. Normal sezon NBA maçları, amerikan güreşi gibidir. Oyuncuların çoğu gerçekten maça takılmaz. Hele tecrübeli adamlar oralı olmaz ama basketbol söz konusu olduğu zaman gerçekten büyük olan oyuncular bir adım öne çıkar. Fisher, son çeyrekte kahramanca bir performans göstererek bu sene ilk kez verilecek olan en iyi MVP yancısı ödülüne göz kırptı.
Yenilen tarafına bakınca Garnet'e yazık oldu demeden geçemiyor insan. En iyi zamanlarındaki gibi oynadı, elinden geleni yaptı ama olmadı çünkü üç silahşörlerden ikisi bir türlü devreye giremedi. Geçen maç atari oyunlarındaki yanan oyuncu kıvamında olan Allen, bu maç tuş bozuk tam zamanında basamıyorum modundaydı. Maça kötü başlayan sonradan açılan Pierce ise faul problemi yüzünden tam olarak oyuna dahil olamadı.
Geçen maç sahaya girip mola alarak maçın kazanılmasına bizzat katkı veren koç Doc Rivers bu maçta hata yaptı. Davis'in attığı sayıların büyüsüne kapılarak maçın sonuna kadar Perkins-Davis değişikliğini yapmadı. Fisher içeriye yüklendiği zaman karşısında Davis yerine Perkins'i bulsaydı yahut Gasol, Davis yerine Perkins üzerinden şut atmak zorunda kalsaydı, Lakers o kadar sayı üretemeyebilirdi. Eleştirebiliyoruz zira Boston atarak değil tutarak şampiyon olabilecek bir takım.