Friday, November 5, 2010

BARCELONA 61- FENERBAHÇE ÜLKER 69; BÜYÜK ZAFER


Son üç-dört sene içinde türk takımlarının basketbolda aldıkların en önemli galibiyettir. Bir zamanlar Efes Pilsen ve Ülker avrupa'nın en tepesinde yer alan takımlardan olarak kabul görürken nicedir başaltı takımlar seviyesinde dolanıyorduk. Fenerbahçe Ülker, iyi kurulmuş bir kadro, doğru seçilmiş bir koç ile türk basketbolunun kulüpler seviyesinde tekrar tepeye çıkacağını belgelemiş olabilir, öyle büyük bir galibiyet. Efes Pilsen'in zamanında yaptığı gibi, Milli takımın iki ay önce yaptığı gibi, bu büyük zaferin de sağlam savunma-takım olma formülüyle gelmesi tesadüf değil.

Fenerbahçe Ülker, türk basketbol severin bildiğini avrupalı basketbolseverden gizlemenin anlamı yok dedi ve final four hedefiyle yola çıkan bir takım olduğunu tüm avrupa'ya gösterdi. Maçtan önce Ukiç; "takım olarak nerede olduğumuzu görmemiz açısından çok önemli bir maç..." diyordu, cevabını öğrenmiş olduk. Fenerbahçe Ülker herhangi bir avrupa takımını, avrupa'nın herhangi bir yerinde yenecek kadar iyi ve kaliteli bir takım. İşin sırrı takım olmak. Çok değil bir sene önce aynı takımla maç bile yapamadıktan sonra bir iki takviye ile maç kazanılıyorsa o takımın koçu, pay sahibidir. Fenerbahçe Ülker nasıl kazandı?

Ricky Rubio-Jaka Lakoviç vs. Lynn Greer-Roko Ukiç


Maçtan önce kritik eşleşmenin burada, gard pozisyonunda olacağını düşünüyordum. Rubio her ne kadar hücumda geçen seneki kadar iyi ve formda değilse de savunma anlamında hala aktif iş yapıyor ve Fenerbahçe Ülker'in kadrosunda görünen tek zaaf, Ukiç'in bir oyun kurucu yedeği olmaması. Engin Atsür iyileşene kadar sürecek bir zaaf. Greer, bir oyun kurucudan ziyade bir skorer, Preldziç bu seviyede, Barcelona deplasmanında oyun kurucu pozisyonunu yedekleyemez. Barcelona tarafında ise Rubio'nun yedeği çok formda olan Lakoviç.


Burada sürpriz bir gelişme oldu. Maçın galibini belirleyen sanıldığı gibi Rubio-Ukiç eşleşmesi değil, her ne kadar, Ukiç; 13 sayı 2 asist 2 top çalma ve top kaybı yapmadan Rubio; sayı ve asist yapmadan maçı tamamlamış olsalar dahi... ( oha diyorsun haklısın da Ukiç böyle oynamazsa kazanma şansı pek yok zaten, bu performans yeterli olmazdı babında... ) Ukiç'i yedekleyen Greer, kendi oyunundan taviz vererek, başka bir oyuncuya dönüşerek, takımı için oynayarak takımına galibiyetin gelmesinde önemli pay sahibi oldu. Greer, 17 dakikada sahada kaldı ve sıkı durun; üçü isabetli beş şut kullanırken dört de asist yaptı, inanılacak gibi değil. Ancak oyuncular bir takımın parçası gibi hissederse ve ait oldukları takıma inanırlarsa böyle değişim gösterebilirler. Lakoviç ise altı üçlük denemesinin sadece birinde isabet bularak, oyun kurucu olmaktan çok uzak bir performans gösterdi. Greer-Lakoviç farkı çok önemliydi.

Sahada en fazla asist yapan oyuncu Lynn Greer oldu.

Ömer Onan-Tarence Kinsey vs Juan Carlos Navarro


Navarro, tüm avrupa'nın en önemli dış skoreri. Ömer Onan, Tüm avrupa'nın en iyi gard savunmacılarından biri, Kinsey bir diğeri. Bu ikilinin Navarro ile karşılaşması, Murat Kosova'nın iddia kaybetmesine neden oldu. Navarro15 sayı ve üzeri atarsa Kosova, 15 sayıyı geçemezse Ömer Onan iddiayı kazanacakmış, yazık oldu maçtan önce Murat Kosova'yı göremedik, bir yemeğini yeme fırsatını kaçırdık. Barcelona'nın bu kadar uzun süre yenilmemesinin sebebi bizzat Navarro'nun varlığıdır. Takımı kötü oynarken çıkar iki üçlük atar maçın gidişatını değiştirir, şutunu engellemek isteyenlerin yanından içeri drive eder faul alır. Navarro maç boyunca altı üçlük denemesinin hiçbirinde başarılı olamadı. Maçın hiçbir anında oyunun dengesini bozacak, gidişatı değiştirecek hamleyi yapamadı, şutu sokamadı. Hem Kinsey hem de Ömer Onan çok üst düzey bir savunma yaparak Navarro'yu devre dışı bıraktılar. Kinsey'in verimlilik puanı; -3 olarak gözüküyor ama tamamen istatistiklere güven olmayacağının bir göstergesinden ibaret bir ifade.

Gasper Vidmar vs Erazem Lorbek

Fenerbahçe dördüncü çeyreğin başında, üç dakika içinde, faul hakkını doldurdu. Hakemler avrupa şampiyonu ev sahibinden yana tercih haklarını kullanıyorlardı. Barcelona beşinde Vidmar'ın karşısında vatandaşı Lorbek vardı. Lorbek, Slovenya'nın en önemli uzunu. Vidmar bu noktada bir adım öne çıktı. Lorbek karşısında geri adım atmak şöyle dursun bir adım öne çıkarak, agresif bir oyun sergiledi, hem rakibe üstüste fauller aldırdı, hem ribaund katkısı yaptı. Oyundan çıkmasına neden olan faul pozisyonu da Lorbek'i savunurken blok yapma hevesinden kaynaklanan bir fauldu. O derece kendini ortaya koydu. Dördüncü çeyrekte takımının oyundan düşmemesine neden oldu, sağlam durdu.

Marko TOMAS

Her şeyin hayırlısı demek lazım. Barcelona deplasmanında Fenerbahçe maç kazanabiliyorsa bu biraz da Fenerbahçe'nin geçen sene ilk 16'ya kalamaması yüzünden oldu. İyi ve güçlü kadrosuyla Fenerbahçe elenirken Cibona zayıf kadrosuyla yola devam ediyordu. O zayıf Cibona kadrosunun bir tane kalbur üstü oyuncusu vardı; Marko Tomas. Tomas, son 16 maçları boyunca takımının bir numaralı oyuncusu oldu ve hemen hemen son çeyreklerin tamında top hep o'nun ellerinde oldu. Orada kazandığı tecrübe, burada son çeyrekte kendini gösterdi. Maçı getiren basketleri atan, önemli topları kullanan Tomas hem takımının en skorer oyuncusu olurken hem de rakibin etkili skoreri olan Mickeal'i etkili savunmasıyla devre dışı bıraktı.

Neven Spahija

Bir sene önce kırk sayı fark yiyen, tam anlamıyla bir maç yapamayan bir takıma, iki takviyeyle galibiyet getiriyorsa, hemen her oyuncusundan faydalanıyorsa, kilit oyuncuları maçın sonunda diri kalıyorsa o adamın hakkını vermek gerekir. Bundan önce daha somut bilgi vereyim, maçı izlerken dikkatimi çekmişti, rotasyon meselesi. Herhangi birine sorsanız Barcelona kadrosu, Fenerbahçe kadrosundan daha derindir, der ve muhtemelen haklıdır, hal böyleyken...

Fenerbahçe'de oyuna giren 10 oyuncunun tamamı 10 dakikadan fazla süre aldı. Barcelona kadrosunda oyuna giren 11 oyuncudan sadece 8 tanesi 10 dakikadan çok süre aldı. Fenerbahçe'de sadece bir oyuncu, Tomas, 25 dakikanın üzerinde ( 26 ) süre alırken, Barcelona kadrosunda 3 oyuncu; Navarro (30) Vazquez (29) Mickeal (34) 25 dakikanın üstünde süre aldı. Kadrosunu daha iyi kullanan, kadrosundan daha iyi verim alan, oyuncularını maçın sonunda diri tutan koç, Spahija oldu. Oyuncuları saha içindeki maçı kazanırken, koç, rakip koçu yenmişti çoktan...

Bu galibiyetin daha anlamlı olabilmesi için Siena karşısında, İstanbul'da maç kazanmak gerekiyor. O maçın dolu bir salonda oynanması, Barcelona deplasmanından galibiyetle dönen takımın hakkıdır.