Maradona'nın kupayı kaldırdığı dünya ile günümüzün dünyası arasında bir dünya fark var. Dünya artık başka bir yer. Amerikan başkanı siyah, en iyi golf oyuncusu siyah, en uzun nba oyuncusu çinli, en ünlü rap şarkıcısı beyaz derken Almanlar da artık güzel top oynayarak maç kazanıyor. Bunu söylemek biraz garip olacak ama söylemek lazım; Maradona ve Arjantin kaybederken Almanya ve futbol kazandı. Bir sistem dahilininde sahaya yayılan o sisteme en uygun oyunculardan oluşan Alman takımı oyunu domine etti.
Maça golle başlayan Almanya, oyun sisteminin doğal sonucu olarak oyuna hükmetmeye başladı. Sahaya 4-2-3-1 olarak yayılan alman takımı, bize barcelona'nın daha önce defalarca gösterdiği bir gerçeği tekrar vurguladı. Artık futbol, basketbol gibi oynanıyor. Nasıl basketbolda gardın kadar konuşuyorsan futbolda da orta sahan kadar konuşabiliyorsun. Hücum ve defansla bütünleşen alman orta sahasının merkezindeki iki oyuncu Sami Khedira ve Bastian oyuna hükmetti. Almanya böyle yaparak Messi'yi durdurmanın en etkili yolunu göstermiş oldu. Top sizde kalırsa ya da Messi top almak için defansına gelmek zorunda kalırsa Messi etkisi en aza indirilir.
Maradona takımını sahaya 4-3-3 olarak çıkardı. Zayıf takımlarla sorun olmayan bu diziliş güçlü bir takım karşısında yıkıldı. 4-3-3 aslen günümüz futbolunun yükselen değeri. Savunma yaparken 4-5-1 haline evrilebilmesiyle tercih ediliyor. Arjantin'in sorunu dizilişten ziyade tercih edilen oyuncularla ilgiliydi. Ortadaki üçlünün ortasında sorun yok, Javier Mascherano ideal bir ön libero fakat yanında oynayan Maxi ve Angel di Maria aslen açık oyuncuları olduğu için ortadaki üçlünün yapması gereken hareketleri yapamıyorlar. Karşı tarafta bastian oynarken bu tarafta Maxi olması demek Almanya'nın maçı kazanması demek. Oyunun ilk otuz dakikası böyle geçtikten sonra Arjantin risk almaya başladı ve Alman orta sahasına önde basarak rakip alana hapsetmeyi denedi. Bu riskti zira Arjantin'in baskısını geçen Almanlar bir anda stoperlerle karşı karşıya kalmaya başladılar. İlk yarı boyunca bu pozisyonlarda şutu tercih eden hücum oyuncuları ikinci yarının ilk on beş dakikasından sonra o presi doğal olarak devam ettiremeyen Arjantin oyundan kopmaya başladı. Kondüsyonsuz bir halı saha takımı gibi takımın yarısı bir yerde diğer yarısı bir yerde kalmaya başladı. Oyunu kazanacaklarına olan inançları artan Almanlar, ilk yarının aksine kaleye vurmak yerine pas yapmaya başladılar ve skor geldi.
Messi'den beklenen pes gollerini atan Almanya oldu. Kazanması gereken takım kazandı. Bu Arjantin takımı Messi'nin takımı değildi Maradona'nın takımıydı ve kaybeden Maradona oldu. Maradona'nın oyuna ilk yarının ortalarında yaptığı önde basın çağrısından başka bir müdahalesi olmadı.
Arjantin'in takım halinde hareket ettiği ender anlardan biri...